Pervari Adaleti

28 Nisan 2010 Çarşamba

Tecavüz ve cinayet rutin "etkinlik" haline gelmiş. İlkel kavimlerde bile bir adalet mekanizması var. Ama orda yok. Orda diyorum çünkü, Pervari Belediye Başkanı, kendi kenti ile bizi ayıran sınırlar çiziyor. "Siz bize karışmayın" diyor. Peki biz, karışacak mıyız karışmayacak mıyız? Ya da ,"Sodom ve Gomore"yi kendi adalet anlayışı ile başbaşa mı bırakacağız?
Türkiye, önce Siirt’te ilköğretim okulunda yedi kız öğrenciye aralarında okul müdür yardımcısının da bulunduğu 25 kişinin tecavüz etmesi olayının şokunu yaşadı. Ardından Pervari ilçesindeki yatılı okulda bir grup öğrencinin karıştığı tecavüz ve cinayet vahşeti ile çalkalandı.

İki haftadır Türk medyası ısrarla “Pervari’de neler oluyor?” başlıkları ile yatılı öğrencilerin önce 2 yaşında bir erkek çocuğuna tecavüz ederek ölüme terk etmesi, ardından 3 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ederek öldürmelerini sorguluyor. Ama ne Ankara merkezden, ne de Siirt ve Pervari’deki Devlet Erkanı’ndan “ses” çıkıyor.

Tecavüzcü çocukların tutuklanmadığı haberi ise, şok üstüne şok yaşatıyor. Artık bu mesele mide bulandırıyor.

Pervari Belediye Başkanı İsmail Bilen, "Adalete karışmayız. Adalet onları (tecavüzcü ve katil çocukları kastediyor) serbest bırakmıştır. Pervari küçük bir yer hepimiz akrabayız. Olayı kapattık gitti. Kimse Pervari'nin huzurunu bozmasın. Biz kendi aramızda kapattık diye kaymakamsız, savcısız ve emniyetten habersiz yapmadık. Onlarla beraber yaptık" dedi.

Buyurun bakalım. “Biz hallettik. Kimse karışmasın. Kaymakamın da, savcının da haberi var” diyen Belediye Başkanı bir de, “Adaletin işine karışmayız” diyerek, hukuka saygısını ortaya koymuş.

Bu vahşet, ne kadar Pervari’nin ayıbı ise, o kadar da Ankara’nın ayıbıdır.

Belediye Başkanı, “Pervari küçük bir yer biz hepimiz akrabayız. Kimse huzurumuzu bozmasın” demiş. Olur. Biz Pervari’nin çok uzağında olan vatandaşlar olarak sizin huzurunuzu bozmayalım.

“Bugün 8-9 yatılı erkek çocuğunun pipisi kalkmış, çocukça bir şeyler yapmışlar. 13-14 yaşındaki bu çocuklar, bir çocuğu ölüme terk etmiş, diğerini de öldürmüşler. Bir nev’i komşunun horozu komşunun tavuğuna çökmüş. Küçük yerlerde komşular arasında olur bunlar” mı diyelim?

Yarın 13-14 yaşındaki bu çocuklar genç olduklarında bu kez gemi azıya alıp, belediye başkanının, kaymakamın, savcının (kız-erkek fark etmez) çocuklarına saldırırsa yine aynı şeyi söyleyebilecek misiniz? “Aramızda anlaştık. Olur böyle çocukça şeyler” diyecek misiniz?

Biz de umarsız Türk toplumu olarak, “Sodom ve Gomore’ye karışmayız” diyelim.

Birileri “Derin Devleti’i yok edeceğim” derken Devleti’ de yok etti de bizim mi haberimiz yok.

Pervari’deki bu olayın üstü kapatılmaya çalışılıyorsa bu Belediye Başkanı’nın dediği gibi akrabalık ilişkisinden değil, tecavüzcü çocuklardan birinin veya bir kaçının akrabalık ilişkisinden kaynaklanıyor demektir.

Artık medya, olaya değil olayın faillerinin akrabalık ilişkilerini araştırmalıdır. Medya araştırmalıdır diyorum çünkü, koskoca Belediye Başkanı, neredeyse mülki amirlerin de bu akrabalık çemberi içinde olduğunu söylüyor. Öyle ya bütün Pervari akraba ve kendi aralarında anlaşıyorlar ve mülki amirler de sorunun bu şekilde çözümünü onaylıyorlarsa onlar da bu akrabalık ilişkisinin içinde demektir.

Artık çok ciddi araştırmak gerekir. Acaba tecavüzcü çocuklardan biri ya da bir kaçı bölgedeki nüfuslu ailelerin çocukları mı? Bakalım bu işin ucu kime dokunacak?

"Uğraşmayın kardeşim. Sodom ve Gomore"yi kendi adalet anlayışı ile başbaşa bırakın" diyenler çıkabilir. O zaman söz biter. "Pervari'de gerçekten herkes gerçekten akraba imiş" demekten başka ne gelir elimizden.
28 Nisan 2010

0 yorum:

 
 
 
 
Copyright © güvence