TORPİLLİ MÜCAHİT

14 Haziran 2010 Pazartesi

31 Mayıs sabahı televizyonlar, Mavi Marmara gemisine düzenlenen İsrail saldırısını canlı yayınlamaya başlayınca dünya ayağa kalktı. Ama İstanbul’da bir evin adeta dünya başına yıkıldı. Kocasını Mavi Marmara ile Gazze’ye yolcu eden Emira Albayrak, televizyonlardan gemideki İsrail baskının izlerken kanlar içinde ekrana yansıyan bir yaralıyı, kocası Hakan Albayrak’a benzetti.

O andan itibaren de Emira Albayrak Türkiye’yi ayağa kaldırıyor. Önce çocuklarını televizyon başından uzaklaştırıyor. Çocuklarının babası hayatını kaybetti korkusu ile panikleyen Emira Albayrak, her kadının yapması gerekeni yapıyor ve tanıdığı herkesten yardım istiyor.

Söz konusu olan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Hakan Albayrak olunca gazetenin yazar ağabeyi Fehmi Koru harekete geçiyor. Fehmi Koru da Dışişleri Bakanlığı’nı harekete geçiriyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı kardeşi Naci Koru’yu arayan Fehmi Koru, Gazeteci Hakan Albayrak’ın hayatta olup olmadığının öğrenilmesini istiyor.

Müsteşar Yardımcısı Naci Koru, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nu, o da Bakan Ahmet Davutoğlu’nu bilgilendiriyor. Ve Dışişleri Bakanlığı, bakanın da devreye girmesi ile Hakan Albayrak için seferber oluyor. Müsteşar Feridun Sinirlioğlu, Bakan Davytoğlu’nun talimatıyla olayı bizzat takip etmeye başlıyor

İsrail, çatışmanın ilk dakikalarından sonra gemide kontrolü ele geçirip, karartma uyguladığı için Mavi Marmara’nın dünya ile bağlantısı kopuyor. Gemiden bilgi akışı kesilince Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u devreye sokuyor.

“Konunun hassasiyeti”, Ankara’da tam bir panik havası yaratıyor. Bütün Dışişleri Bakanlığı, gazeteci Hakan Albayrak’ın yaşayıp yaşamadığını öğrenmek için seferber oluyor. O kadar ki, bakanlık ele geçirebildiği tüm görüntü ve fotoğraflardan Hakan Albayrak’ın sağlık durumu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor.
Yapılan sonuçta insani bir çabaydı ama Dışişleri Bakanlığı, 400’den fazla yolcudan sadece Hakan Albayrak’a yoğunlaşmıştı. Ne var ki, İsrail ser verip, sır vermiyordu. MİT zaten devredeydi ama 24 saat gibi uzun süren çabaya rağmen Bakanlık Hakan Albayrak’ın eşi Emira Albayrak’a beklediği müjdeyi veremedi. Hakan Albayrak’ın hayatta olduğu, İsrail’in lütfu ile ancak öğrenildi.

Dışişleri Bakanlığı, bu 24 saat boyunca sadece Emira Albayrak’ı değil, 40 yılda bir Devlet’e işi düşen Fehmi Koru’yu da çıldırttı.

Hakan Albayrak iyi ki hayatta. Allah ona ve çocuklarına daha uzun ömürler versin. Fakat, bizim merak ettiğimiz konu şu:

Hakan Albayrak’ı Mavi Marmara’daki 400’den fazla yolcu, ve Filonun tamamındaki toplam 500 kişiden daha ehemmiyetli kılan özelliği ne?               14.06.2010