Anlayacağınız işi gücü bıraktık, “Kimin siper fotoğrafı daha güzel?”, “Kim siperde daha yakışıklı?” tartışmasına tutuştuk. Şaka gibi ama sanırsınız top modellerin podyum kavgası. PKK bile şaşkın. Çünkü eylemleri, “siper polemiği”nin gölgesinde kaldı.
Koskoca yazarlar, çizerler, milletvekilleri, parti yöneticileri, hatta bakanlar bile asli işlerini bırakmış, “siperde nasıl durulması” gerektiğini tartışıyor. Eski bir bakan, kendi üslubunca, “ahmaklık” gibi sözlerle sütre gerisinden yaylım ateşi açıyor. Polemik sadece siyasiler arasında olsa dert değil. Emekli paşalar ve stratejistler de, “çorbada tuzumuz bulunsun” dercesine yangına körükle gidiyor.
“Yok efendim siper boyu şu olursa çömelmek gerekir, bu olursa ayakta durmak gerekir” diyenler mi ararsınız. Atatürk’ün siperde çekilmiş fotoğraflarından örnek verenler mi ararsınız… Meğer 87 yıldır savaşmayan Türkiye’de ne kadar siper uzmanı varmış!
Necip Türk medyasının önde gelen enkırmenleri, cesaretlerini toplayıp, bir de paraya kıysalar, canlı yayın araçlarını kaptıkları gibi soluğu Gediktepe ya da Gürvil’de alacaklar. Beraberlerinde istihkâm uzmanı emekli tümgeneralleri, tuğgeneralleri götürmeyi de ihmal etmezler herhalde.
Onlar da engin bilgi ve tecrübeleri ile ballandıra ballandıra, siper nasıl kazılırdan başlayıp, siperde nasıl oturulur; çömelmek gerekirse diz nasıl kırılır; ağırlığı verdiğiniz diz yorulursa diğer dizle nasıl değiştirilir; siperde çay ve kahve nasıl yudumlanır; ayakta iseniz, göz kapaklarınızı kısıp, sağ işaret parmağınızla düşman siperlerini gösterirken objektiflere nasıl poz verilir, hepsini anlatırlar. Türk halkı da ömründe ilk kez gördüğü siperde nasıl yaşanacağını öğrenmiş olur.
Türkiye, Türkiye olalı böyle kepazelik görmedi. Şehitlerini unutan bir millet, “Siper polemiği” gibi incir çekirdeğini doldurmayacak bir tartışmada bile ikiye bölündü.
Tartışma neredeyse kan davasına dönüşecek ve anlaşılan Başbakan tatilden dönünceye kadar da bitmeyecek. Görünen o ki, bu kıymet-i harbiyesi olmayan tartışmada fatura, birilerine kesilecek. Arada kalan ise, Genelkurmay Karargahı.
Şimdiden terennüm etmeye başlayan yazarlar yok değil. “Efendim, Genelkurmay internet sitesinde Başbakan’ın siper fotoğraflarından 12 tanesine yer verirken Kılıçdaroğlu’nun 14 fotoğrafına yer vermiş.” Bunda bir bit yeniği varmış.
İster misiniz yarın, bir gün birileri çıkıp, “Genelkurmay, Başbakan’ı siperde kasıtlı olarak çömeltti. Bu, kozmik odada saklanan Başbakan’ı Çömeltme Planı”nın bir parçasıdır ve icra safhasıdır. Başbakan, planlı olarak siperde çömelttirilmek suretiyle küçük düşürülmeye çalışılmıştır. Bu planın kozmik odanın hangi bölümünde saklandığını, hazır yargılanmakta olan Albay Dursun Çiçek’e yargıçlar sormalıdır” desin. Derse şaşırmam.
0 yorum:
Yorum Gönder