YUNANİSTAN’IN "KIRMIZ ÇİZGİLERİNİ” ZORLADI

14 Mayıs 2010 Cuma

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Atina ziyaretinde çok sayıda ticari ve kültürel işbirliği anlaşmasına imza attı. Ancak, iki ülke arasında tarihten gelen husumetin izlerinin de yok edilmesini istedi. Bu amaçla da Yunan tarih kitaplarından bazı konu başlıklarının çıkartılmasını talep etti. Peki Yunanistan bu önerilere nasıl yaklaştı.


Yunanistan’ın bu konuya yaklaşımını benim anlatmamdan çok bir Yunan vatandaşının anlatması daha doğru olur. Ne de olsa bunlar onların kırmızı çizgisi.

İşte Katimerini Gazetesi’nin konuyla ilgili yorumu:

“Türk tarafının resmen gündeme getirdiği konulardan biri, Yunan tarih kitaplarının değiştirilmesi ve Küçük Asya bozgununa, İzmir'in yakılmasına, katliamlara ve Pontus Helenizmi soykırımı ifadelerinin çıkarılmasıdır.

Bu şekilde Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan büyük bir ideolojik dönüş gerçekleştiriyor ve ülke içi siyasi oyunu temelinde politikasını olumsuz yönde değiştiriyor. Öyle görünüyor ki, Sayın Erdoğan'ın geçmişte yaşanan üzücü olaylar hakkında gösterdiği özeleştiri işaretleri yerini geleneksel uzlaşmazlığa bırakıyor.

Bir yıl önce Sayın Erdoğan, "farklı etnik kimliğe sahip" vatandaşların

"faşist bir anlayışın sonucu olarak" Türkiye'den kovulduklarını söylemişti. Sayın Erdoğan bu tespitle Türk milliyetçiliğinin ve derin devletin temel argümanını yerle bir ediyordu. Sayın Erdoğan AKP'nin yerel bir toplantısında, "bu ülkede yıllardır bazı şeyler yapıldı. Farklı etnik kimliğe sahip kişiler kovuldu. Biz bundan kazançlı mı çıktık? Bunu tekrar düşünmemiz gerek. Ancak, hiç kimse bunu soğukkanlılıkla düşünmedi. Aslında bu, faşist bir anlayışın sonucuydu. Bu yanlışa bazı zaman biz de düştük. Ancak, bir kimse soğukkanlılıkla düşündüğünde, durumun farkına varıyor ve 'yanlış yaptık' diyor." demişti.

Sayın Erdoğan'ın bu açıklamaları son derece olumluydu. Aşırı sağcı olmayan Türk gazeteleri bu açıklamaları "Erdoğan'ın azınlıklar konusundaki tarihi özeleştirisi" olarak nitelendirdiler. Vatan gazetesi, "Faşist temizleme" başlıklı makalesinde Sayın Erdoğan'ı cesaretinden dolayı tebrik etti. Ayrıca makalede, "Küçük Asya'nın Türkleştirilmesi 1915'te Ermenilerin sınır dışı edilmesiyle başladı..." deniyordu.

Sayın Erdoğan'ın politikasının değişmesi ve Kemalizmin geleneksel soykırımları reddetme ve Jöntürklerin 1911'de giriştikleri etnik temizlik

programlarını savunma politikasına uyum sağlaması, Türkiye'nin, Yunan tarih kitaplarının değiştirilmesine yönelik taleplerinden ortaya çıkıyor. Ancak Yunan tarafının kendi "kırmızı çizgileri" var. Bunlar da şüphe götürmez akademik yaklaşımlardan ve 90'lı yıllarda meydana gelen iç toplumsan ve ideolojik karışımlardan oluşuyor. O dönemde, yetmiş yıl süren bilinçli akıldan çıkarma çabalarından sonra çağdaş Yunan tarihinin o dramatik sayfaları kabul edilmişti.

Soykırım cinayetini inceleyen uluslararası akademik ortamda artık, Pontus'ta ve Küçük Asya'da 20'inci yüzyılın en büyük soykırımlarından birinin gerçekleştiği görüşü hâkim. Yetkili akademik kurum IAGS (Uluslararası Soykırımlar Araştırma Birliği) 2007 yılının Aralık ayında şu bildiriyi sundu:

"soykırımın reddedilmesinin herkes tarafından soykırımın son aşaması olarak kabul edildiği, bunun da soykırım suçunu işleyenlerin cezasız kalmalarını sağladığı ve gelecekte başka soykırımlara zemin

hazırladığı göz önünde bulundurulursa Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde Osmanlı Devleti'nin azınlık nüfuslara uyguladığı soykırımın genellikle Ermeni soykırımı olarak gösterildiği göz önünde

bulundurulursa IAGS olarak Osmanlıların 1914 ile 1923 arasında İmparatorluğun Hristiyan nüfuslarına karşı harekâtının Ermenilere, Asurlulara ve Pontus ile Anadolu Rumlarına karşı bir soykırım oluşturduğuna ayrıca bunun üzerine IAGS olarak Türkiye hükûmetinden

bu nüfuslara karşı yapılan soykırımları tanımasını, resmî bir özürde bulunmasını ve en kısa zamanda tarihi onaylayacak önemli adımları atmasını istediğimize karar veriyoruz". (http://www.genocidetext.net)

Türkiye'nin milliyetçi önerilerinin kabul göreceğini düşünmek mantıksız olurdu çünkü bu şekilde Yunanistan içindeki sürtüşmeler yeniden tırmanırdı ve Yunan göçmen nüfuslara karşı yapılan büyük haksızlıklar yeniden hatırlatılırdı.
14.05.2010

0 yorum:

 
 
 
 
Copyright © güvence