Erdoğan’ın Yunanistan gezisinden önce İstanbul’daki bu ilginç çıkarmadan medyaya, sadece Egemen Bağış’ın da katıldığı yemekten kareler yansıdı.
Peki 13-14 Mayıs 2010 tarihlerinde azınlık cemaatlerinin önde gelen isimleri ile kapalı kapılar ardında neler konuşuldu? Yunanistan çıkarmasından önceki İstanbul çıkarması, sadece bir şov muydu, yoksa gerçekten azınlık gruplarının taleplerine cevap verildi mi? En önemlisi azınlık liderleri neler istedi?
Volkan Bozkır ve beraberindeki heyetin İstanbul çıkarmasının amacı, Yunanistan gezisinden önce azınlık sorunlarının çözümünde sağlanan ilerlemeyi bizzat azınlık liderlerinden alıp Başbakan Erdoğan’a rapor etmekti.
Heyetin en önemli duraklarından biri doğal olarak Fener Rum Patrikhanesi idi. Ankara heyeti ile Patrik Bartholomeos görüştü. Patrik, İstanbul başta olmak üzere İmroz ve Bozcaada'daki Hıristiyan azınlığa uygulanan haksızlıkları dile getirdi ve "Bizler bu ülkenin vatandaşlarıyız ve bu ülkenin vatandaşları olarak tüm haklarımıza sahip olmak istiyoruz. Her ne kadar karşılıklılık ilkesi adına olursa olsun, bir ülke veya bir devlet kendi vatandaşlarına haksızlıklar yapabilir mi, bu konuda dayatma yapabilir mi?” dedi.
Bartholomeos, Volkan Bozkır ve ekibi ile görüşürken patrikhane için, “Ekümenik Patriklik” ifadesini kullandı. Patrik, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak haklarını tam olarak kullanmak istediklerini vurguladı.
BÜROKRATA ATATÜRK’Ü ŞİKAYET ETTİ
Patrik Bartholomeos, Büyükelçi Volkan Bozkır başkanlığındaki heyetten hak talebini sıralarken, 15 Eylül 1922’de “Müstakil Türk Ortodoks Patrikhanesi”ni kuran Papa Eftim (Zeki Erenerol)’e Atatürk’ün gösterdiği teveccühten duyduğu rahatsızlığı da dolaylı olarak dile getirdi. “Türk Ortodoksların Patrikhanesi”ni Atatürk’ün himaye ettiği yıllarda Fener’e ait kiliselerin Papa Eftim’e verilmesinden şikayetçi oldu. Bartholomeos, Atatürk’ün Papa Eftim’e verdiği Galata’daki 3 kilisenin kendilerine iadesini istedi.
__________________________________________________________________________________
PAPA EFTİM KİMDİR?
Türk Ortodoks Kilisesinin kurucusu Papa Eftim, Anadolu Hristiyanlarından Yozgat Akdağmadenli Karahisarlıoğlu ailesindendir. Keskin Metropoliti iken Fener Rum Patrikhanesi’nin Anadolu’da bir Pontus Devleti kurulması yolundaki çaba ve kışkırtmalarına karşı çıkarak Fener Patrikhanesini tanımadığını ilan etti.
Anadolu’nun çeşitli kentlerinde bulunan 72 Ortodoks ruhban temsilcisini Kayseri’de biraraya getirerek 30 Kasım 1921’de Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesini kuran Papa Eftim, Kurtuluş Savaşını bütün imkanlarıyla destekledi.
Atatürk’ün büyük destek ve himayelerini gören İstiklal Madalyası sahibi Papa Eftim, Ergenekon davasında yargılanan Sevgi Erenerol’ün dedesidir.
Papa Eftim’in yerine, oğlu Turgut Erenerol 1968 yılında “Papa Eftim II” ismi ile Patrik oldu.
İstiklal Madalyalı Papa Eftim, kendisi için “Türk dostu” diye yazan gazetecilere, “Beni Türk dostu olarak tanıtmanıza üzülüyorum. Çünkü ben Türk oğlu Türküm” demişti.
__________________________________________________________________________________
"OTONOMİ" HATIRLATMASI
Bartholomeos, kapalı okulların mülkiyetinin iadesini de gündeme getirirken “Chalki” yani Rumca diğer adı “halki” olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun da açılmasını istedi heyetten. Ortodoks azınlığın sayısının giderek azaldığını belirten Bartholomeos, bir zamanlar 10 binden fazla ortodoksun oturduğu İmroz ve Bozcaada bu sayının 300’e kadar gerilediğini ifade etti.
Lozan Anlaşması gereği bu adaların tam otonomi statüsüne sahip olması gerektiğini kaydededen Patrik, üstü kapalı bir dille adaların demografik yapılarının değiştiğini söyledi ve eskiden sadece Hıristiyanların yaşadığı adalarda hızla artan Kürt nüfustan rahatsızlığını ima etti.
Peki Ankara, Bartholomeos’un taleplerine ne yanıt verecek? Bunu bize zaman gösterecek.
28.05.2010
0 yorum:
Yorum Gönder